Kale Tam Karşımdaydı

 
[ KALE TAM KARŞIMDAYDI ]*

Kan beynime sıçramıştı ama tutunamayıp tekrar damarlarımda dolaşmaya devam etti.
Otuz saniye sahanın ortasında elim bacağımda yatmak sakinleşmeme yetmişti.
Yediğim tekmeden sonra bacağım fena halde ağrıyordu. 
Sağlık ekibi sahaya girmemişti, mahalle maçlarında sağlık ekibi bulundurmuyorduk çünkü.
Elimle ağrıyan yerin üzerini hızlı hızlı ovaladım.
Ayağa kalktım. 
Birkaç adımı sekerek attıktan sonra kalecinin vurduğu topun üzerime gelmesiyle ağrı uçup gitti.
Topu ayak içimle yumuşatıp önüme aldım. 
Kale tam karşımdaydı.

Ayakkabının burnu açılmıştı.
Eve vardığımda annemin görüş alanından uzak durmaya çalıştım.
Akşam annem tarafından tepside sunuldum babama.
Boynuma yaftam çoktan asılmıştı.
Kaç gol attın, diye sordu babam.
Üç, dedim.
Babam annemin gözlerindeki ateşi gördü.
Takdir ile tekdir arasında yanağımda babamın beşkardeşi.

Sabah kalktığımda ayakkabının içinde beş lira vardı.
Kahvaltıdan sonra ayakkabıcının yolunu tuttum.
Açılan yeri diktirdim.
Kalan iki liraya dondurma aldım.

Köşeyi döndüğümde sahanın kenarında oturan arkadaşlarımın yüzü aydınlandı.
Üçe üç, diye bağırdı biri.
İkisi oyuncu seçimi için adımlamaya başlamıştı bile.
Ben ayakkabımın yeni diktirdiğim yerine baktım.
Yanağımdaki ateş çoktan geçmişti.


[ izzet koçak ]*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder