Karnenin Karanlık Yüzü

Kurmaca Günlükler - VIII 



Kelimeleri yine seçmekte zorlanıyorum. Yazdığım cümlelerin düşüncemi ifade edemiyor oluşu karşısında parmakların klavyenin üzerinde donup kalıyor.

Saatler ilerledikçe içimdeki keder, yüzümdeki çizgilere iyice oturuyor. Nasıl bu kadar körleşebildiğimi çözmeye çalışıyorum.

O hengamenin içerisinde neden onu göremedim!? Düşüncelerim neden şu anki kadar duru bir şekilde onu anlamaya meyyal olmadı!?

Neden sadece bir tebrikle geçip gittim!?

Oysa onun karnesi hayatın tüm karamsar karanlığına karşı pırıl pırıl parlıyordu.

Çevredeki o kadar gülümseyişin içerisindeki en esaslı gülüşü o hak ederken ben, yine hak etmediklerine inandıklarımın arasından sıyrılıp ona bir kucaklaşmayı esirgeyiverdim.

O bunu zaten beklemiyordu, beklemiyor oluşuydu onu bu kadar kıymetli kılan. O bu kadar kıymetli bir sükûneti taşırken benim körlüğüm kendim tarafından affedilmeyecek kadar büyük.

Hayatın akışı içerisinde kaçırdığım bu günün kederi, tüm yalancı gülümseyişlerden daha hakiki olacak.

Umarım sen bizim gibi ruhsuzların kapladığı bu dünyada o ışıl ışıl umudunla hep en iyi olursun.