Karganın İntikamı



[ KARGANIN İNTİKAMI ]*

Orman ahalisi arasında bir haber hızla yayılmaya başladı. Fısıltılar bir fırtınaya sebep olmuş, tüm ormanı kaplamıştı. En son kral aslanın kulağına gitti haber, yaşlanan aslanın kulakları eskisi kadar iyi duymuyordu. Maymun bir iki kez tekrar ettikten sonra avazı çıktığı kadar bağırdı: “Karga geri dönmüş!”

Karganın geri döndüğünü sağır sultan aslan bile duymuştu. Bu habere en çok şaşıran ise karganın ormanı terk etmesine sebep olan tilki oldu. Yıllar önce yaptığı hile ile kargayı ormanın alay konusu haline getirmiş. Gururu incinen karga da ormanı terk etmişti.

Tilki kargayı görmek, eski defteri yeninden açarak yaratılışının gereğini yerine getirmek için deliğinden fırladığı gibi ormanın içinde kargayı aramaya koyuldu. Karga ormana gelmişti gelmesine ama kendisine bir yuva edinmediği için bulunması da öyle kolay değildi.

Tilki birkaç gün boyunca kargayı aradı. Karşılaştığı hayvanlara kargayı sordu. Aldığı tariflerle aramaya devam etti. Kime sorsa karga biraz önce buradan dereye doğru uçuyordu.  Biraz önce yaşlı çınarın oradaydı. Biraz önce yangın yerindeydi, cevaplarını alıyordu. Hep bir adımla kaçırıyordu kargayı tilki.

Öğle güneşinin ikindiye döndüğü bir vakitte tilki artık aramaktan sıkıldığını fark etti. Karga bir şekilde kendisinden kaçıyordu. Karganın kendisiyle karşılaşmayı tekrar yaşamak istememesini gayet iyi anlayan tilki bir kahkaha kopardı. Artık günlerce kargayı aradığını ama onun alıklığına korkaklığı da eklediğini ballandıra ballandıra anlatacağı bir hikâyesi olmuştu.

Ormanda eski anılar karganın dönüşüyle canlanmış, herkes tilkinin kargaya yaptığını tekrar tekrar anlatıp yeniden tüm ormanın gündemi haline getirmişti.  Tilki halinden oldukça memnundu. Hayvanlar ona karşı daha dikkatli davranmaları gerektiğini biliyorlardı. Bu da onun itibarını ve ününü daha da artırıyordu. Kurnazlığının ödülünü karganın gelişiyle daha da artırmıştı.

Karga ortalıkta görünmesine rağmen hiçbir hayvanla konuşmuyordu. Onu bir yerden bir yere giderken gören hayvanların dışında daha onunla konuşanı olmamıştı.

Tilki yuvasına dönerken aklına ilk olayın yaşandığı yere bir kez daha bakmak geldi. Kargayı ağacın dalına tünemiş bir şekilde görünce çok şaşırdı. Daha da şaşırtanı karganın ağzındaki kocaman peynir dilimiydi. Sabahtan beri kargayı aramaktan yorgun düşmüş olan tilkinin midesi bir anda kazınmaya başlamış, peynirin güzelliğiyle ağzının suyu akmaya başlamıştı.

Bu kez peyniri o kadar kolay kapamayacağını düşünen tilki ne yapacağını düşünmeye başlamıştı. Açlıktan mı yoksa yorgunluktan mı bilemedi aklına bir fikir gelmiyordu. Yine eski yöntemi denemeye karar verdi.

Karga kardeş ormanımıza hoş geldin, dedi. Tüylerini övdü, gagasını övdü, pençelerine destanlar söyledi, aralarında büyük bir yanlış anlama olduğundan dem vurup günlerdir kendisinden özür dilemek için ormanı karış karış dolaşıp kendisini aradığını söyledi kargaya tilki. Karga, tilkinin sözlerine hiçbir karşılık vermeden dinledi. Tilki, sevgili kardeşim, dedi, yokluğunda ormanımızda senin o güzel sesinin eksikliğini bilemezsin nasıl hissettik, duyduk ki gittiğin yerlerin havası sesini daha da bir güzelleştirmiş, bize o güzel sesinle bir şarkı söylesen olmaz mı?

Tilki bu kez karganın bu oyunu yutmayacağını, aynı hileye iki kez düşecek kadar aptal olmayacağını aklından geçirirken karga bir iki kez gakladı ve peynir tanesi tilkinin ayaklarının ucuna döştü. Tilki büyük bir şaşkınlıkla bir daldaki öten kargaya bir önündeki peynire baktı. İnanmakta bir süre güçlük çektiyse de önündeki peyniri bir lokmada yuttu.

Karga tilkinin peyniri yutmasıyla ötmeyi kesmişti. Tilki yalanmasını daha bitirmeden midesine büyük bir sancı girdiğini hissetti, dehşet verici bir acıyla kıvranmaya başladı. Birkaç dakika içerisinde ağzından köpükler saçarak olduğu yerde acı içerisinde inleye inleye öldü.

Yaşananlara şahit olan bir grup hayvan şaşkınlık içerisinde kalmışlardı. Karga zehirli peynirle gözünü kırpmadan tilkiyi öldürmüştü. Karganın intikamı hayvanların hepsini dehşete düşürmüştü. Dahası karga süzülüp yerde yatan tilkinin yanına kondu ve bir şarkı daha söylemeye başladı: gak gak gak!

*[ izzet koçak ]
#kısaöykü