Nar


[ NAR ]*

Elinde bir narla içeriye girdi. "Beni seviyor musun?" dedi. Cevabı da beklemeden narı bırakıp çıktı. Adam, narı alıp mutfağa geçti. İkiye ayırdı. Merdaneyle vurmaya başladı. Kadın bir çığlık attı, mutfağın halini görünce. Adam sakin, "Seni çok seviyorum," dedi kadına.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü470

Pinokyo


[ PİNOKYO ]*

Hata mı yapıyorum insan olmayı arzulayarak, dedi Pinokyo yataktan doğrulurken. Aynanın karşısına geçip yüzüne baktı. Uzun burnuyla aynaya tıklattı. Ustası gözünü açtı yattığı yerden. Ne oldu evladım, dedi. İnsan olmak istiyorum, dedi Pinokyo, burnu biraz daha uzadı.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü469

İnziva


[ İNZİVA ]*

Mağaranın girişinde duran adam, içeriye "İnsanlardan umudunu kestiğin için mi inzivaya çekildin?" diye bağırdı. Bir süre sonra içeriden "Hayır," dedi bir ses, "ben kendimden umudu kestiğim için buradayım!"

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü468

Çünkü Yeni


[ ÇÜNKÜ YENİ ]*

Beklediği ürünün yeni modelinin çıktığı gün soluğu mağazada aldı. Çünkü yeni, onun için hayatın anlamı haline gelmişti. Ama mağazada beklemediği bir durumla karşılaştı. Yaşının ürünü almaya uygun olmadığı söylendi. Yaşlanmıştı, tabiri caizse yeninin peşinde eskimişti.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü467

Ölüler Karnavalı


[ ÖLÜLER KARNAVALI ]*

Ölüler karnavalına katılmak için Meksika'ya gittim. Orada beklediğimin aksine çok canlı bir ortam vardı. Karnaval günü doğum günüme denk gelmiş, kaldığım pansiyonun sahibi de küçük bir pasta hazırlatmıştı. Pastanın zehirli olduğunu anlamak için sadece yemem gerekmişti.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü466

Evli misiniz?


*[ EVLİ MİSİNİZ ]

Hanımla markette alışveriş yapıyoruz. Bir süre sonra başka yönlere gitmişiz. Buluştuğumuzda hanım peynir alıyordu. Ben de tavuk istedim. Tezgâhtar, sırasını alıp almadığımı anlamak için hanıma, beraber misiniz, diye sordu. Hanım, "evet," dedi, "on beş yıldır!"

[ izzet koçak ]*

#mikroöykü465

Öğrenci Durumu


[ ÖĞRENCİ DURUMU ]*

"Kızımın durumunu soracaktım," dedi kadın. Öğretmen on saniyelik bir duraksama yaşadı. Bu sürede çocuğun; notu, davranışı, saygısı, sevgisi, kişiliği, psikolojisi -vesaire- bir film gibi gözlerinin önünden geçti. "Bilmiyorum," dedi sonra, "ben dersine girmiyorum."

[ izzet koçak ]*

#mikroöykü464

Su Değirmeni


[ SU DEĞİRMENİ ]*

Çok maliyetli oldu ama sonunda başardık. Dünya üzerindeki tüm Don Kişot romanlarını topladık. Şimdi ufak bir değişiklik yapıp kitapları tekrar yerine koyacağız. İnsanlar ilk başta tereddüt edecek ama sonra hatırlayacak, Don Kişot'un hep su değirmenlerine saldırdığını.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü463

Ucuz Hissi


[ UCUZ HİSSİ ]*

"Bu android ucuz hissi veriyor," dedi alıcı. Ürünü için böyle bir tepki alan satıcı çok şaşırdı. "Evet," dedi, "haklı olabilirsiniz ama ucuz hissi vermesinin yanında fiyat olarak da ucuz zaten, hem siz de anladığım kadarıyla aynı serinin ürünü bir androidsiniz.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü462

Kaçak Yolcu


[ KAÇAK YOLCU ]*

-Titanik batacak, diye bir söylenti var.
-Valla, beni hiç ilgilendirmez. Ben gemiye zaten kaçak olarak bindim. Onu para verenler düşünsün.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü461

Sefil Hikayeler


[ SEFİL HİKAYELER ]*

Doğru yere geldiğini hemen anladı. Buradakiler anlattığı hikayelere inanmaya hazırdı. Kendi sefil hikayeleriyle birbirlerinin sefaletini besleyip onunla mutlu olan insanlardı hepsi. Onlara anlattığı ilk hikaye kendi hikayeleri oldu. Birçoğu gözyaşlarını tutamadı.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü460

Değişim


[ DEĞİŞİM ]*

"Sen değişince her şey değişir ama bazen bunu anlayamazsın!" demişti kitapçı. Aldığım kitabı okurken her şeyin değiştiğini an an, saat saat, sayfa sayfa fark ediyordum ama kendimde bir değişim göremiyordum. Kitapçıya geri döndüm kırk gün sonra. Bana baktı ve çok değişmişsin, dedi.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü459

Part-time Kiralık Katil


[ PART-TİME KİRALIK KATİL ]*

İbrahim Aslaner'in cenazesinden dönüyoruz. Arabada ben ve part-time kiralık katillik yapan Remzi var. Remzi son işinde az daha çuvallıyordu, neyse ki olaya dahil olup işi tereyağından kıl çeker gibi halletmesini sağladım. Şimdi cenaze yemeği için Konya'ya gidiyoruz.

[ izzet koçak ]*

#mikroöyk458

Kıl


[ KIL ]*

Cinayeti çok ince hesaplamış. Sıcak ekmek ve tereyağına bulamıştık mevtayı işin sonunda. Bombayı tereyağının içine yerleştirmiş, pimi de tereyağındaki kıla bağlanmıştık. Gülhan, tereyağındaki kılı çekerken olup bitmişti her şey.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü457

Şövalye


[ ŞÖVALYE ]*

Gazetelerde hakkımda kiralık katil diye haberler çıkıyor ama ben kiralık bir katil değilim, modern bir şövalyeyim. Öldürmek konusunda eğitim aldım. Ücretimi ödeyen kişiye hizmet ediyorum. Yazarları ben öldürdüm. Bunu da onların birer imzalı kitabına karşılık yaptım.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü456

Çay Şekeri


[ ÇAY ŞEKERİ ]*

Kafamın içi karanlığa gömülmüş. Kalbimden gelen ışık sönmüştü. Küçük bir ateş yakıp üzerine demliği koydum. Bir süre sonra su kaynadı. İçerisine birkaç çay yaprağı atıp demlenmesini bekledim. Ateş geçti. Çayı bardağa döktüm. Şeker kalmamıştı kuru hüzünle içtim ben de.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü455

Yapboz


[ YAPBOZ ]*

Bir sabah uyandığında tüm dünyanın büyük bir yapboza dönüştüğünü gördü. Merakla aynanın karşısına geçti. Kendisi de aynı haldeydi. Göğsünün ortasında bir parça eksikti. Etrafa baktı. Oğlunun odasında buldu eksik parçayı ama oğlunu bulamadı. Üç yıl olmuştu çünkü öleli.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü454

Mektup


[ MEKTUP ]*

Elindeki mektubu göndermek istiyor ama bunu nasıl yapacağını bilemiyordu. Büyük bir düşünce balonu hayal etti. Balonun içine de bir posta güvercini kondurdu. Elindeki mektubu kuşa verdi. Kuş uçup gitti. Sevdiği kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdeydi. Bilmiyordu.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü453

Küçük Prensin Esiri


[ KÜÇÜK PRENSİN ESİRİ ]*

Bana yeni keşfedilen küçük bir gezegende yaşayacak ilk insan olacağımı söylediler. Büyük bir mutlulukla kabul ettim. Gezegene indiğimde tek başıma olmadığımı anladım. Gezegenin sahibi Küçük Prens beni gülüne yakalatıp prangaya vurdu, pranganın ucu gezegenin kendisiydi.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü452

Talih Kuşu


[ TALİH KUŞU ]*

Mahkumun boynu kütüğü yatırıldı. Cellat basamakları tırmanıp kütüğün başına geldi. Ağır baltasını havaya kaldırdığında izleyiciler nefesini tuttu ama bırakamadı. Balta bir türlü inmiyordu. Bir kuş mahkumun başına konmuş, ötüyordu. Cellat ağlıyor, idam erteleniyordu.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü451

Temizlik


[ TEMİZLİK ]*

Cinayet mahallini terk etmeden önce olay yeri incelemeden bir ekip geldi. Bu kadar hızlı olmalarını beklemiyorduk. Her yeri didik dikik incelediler. Çok temiz bir iş çıkardığımız için bizi tebrik edip gittiler. Geride hiç iz bırakmamıştık çünkü.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü450

Tazı


[ TAZI ]*

Mekanizmaya bağlı sahte tavşan fırlıyor ve arkasından onlarca tazı koşmaya başlıyor. En hızlı koşan yarışmayı kazanıyor ama hiçbir zaman tavşana sahip olamıyor. Hiç koşmayan sahibi büyük ödülü alıyor. Çatlamak üzere olan tazının payına bir torba köpek maması düşüyor.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü448

Körlük


[ KÖRLÜK ]*

Fikirleriyle karanlıklar içinden bize aydınlık bir yol çiziyordu. Onu takip etmeye başladık. Gözümüze tuttuğu ışıkla aydınlanıyordu önümüz. Bir süre sonra o yolun bizi bir yere götürmediğini fark ettik. Elimizi gözümüze siper edince onu karanlıkla birlikte gördük.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü447

Haraç AŞ


[ HARAÇ AŞ ]*

Geçimimizi haraç alarak sağlıyorduk. Bazen kaba kuvvete başvurmak zorunda kalıyorduk. Polisle aramız limoniydi. Sonra aramıza katılan bir arkadaşın fikriyle bir şirket kurduk. İş alanımızla ilgili ihalelere girdik. Artık haraç değil fatura kesiyoruz, vergi veriyoruz.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü446

Boşanma Davası-4


[ DAVA ]*

Ahmet, “Sen ne diyorsun Mehtap, ben her gün işten geldikten sonra yemeğe yardım ediyorum, ütü yapıyorum, çocukların altını bile değiştiriyorum ama sen benim iyi bir eş olmadığımı söylüyorsun!" dedi. Mehtap, ama annemleri eve alırken yardım etmedin, onu da söyle Ahmet."

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü444

Boşanma Davası-3


[ DAVA ]*

Kemal, böyle boşanma gerekçesi mi olur, dedi ama Nalan, bir kez olsun salatayı da ben yapayım demedin, beni hiç önemsemiyorsun, böyle evlilik sürmez, dedi. Kemal, anlamıyorum, dedi, ev ve iş arasında mekik dokuyorum, başka bir şey yok, bu kadar basit olmamalı Nalan!

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü443

Boşanma Davası-2


[ DAVA ]*

Bir gece neyine yetmiyor, dedi Ece hiddetle. Selim, bir akşam maça gidiyorum, bir akşam da arkadaşlarla takılıyoruz, gerisinde zaten evdeyim, diyerek kendisini savundu. Ece, çocuklarım için davadan vazgeçerim ama sadece bir gece çıkacaksın, dedi, dışarıya.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü442

Boşanma Davası-1


[ DAVA ]*

Boşanmanın eşiğine gelmişlerdi. Aile büyükleri bir araya gelip çifti boşanmaktan vazgeçirmek istedi. "Her gece dışarıda, içki, kumar ne ararsanız var ama eve gelsin yeter,” dedi Ayşe. Ali zaten boşanmak istemiyordu. Barıştılar. Ali sadece eve gelmeye başladı.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü441

Makine Ütopyası


[ MAKİNE ÜTOPYASI ]*

Bu fabrikanın üç çalışanı var. Fabrikadaki tüm işleri makineler yapıyor çünkü. Bundan 20 yıl önce iki bin kişi çalışıyormuş. Hemen aklınıza distopik bir dünya gelmesin, makineler insanların işini elinden aldı ama parasını değil, fabrika şu an beş bin kişiye maaş ödüyor.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü440

Kral Gibi Yaşıyoruz

[ KRAL GİBİ YAŞIYORUZ ]*

Zaman yolculuklarımın birinde bir halk beni kendilerine kral yapmak istedi. Israrcıydılar. Onları reddetmek hiç kolay olmadı. Tabi asıl sebep kral gibi yaşayamayacak oluşumdu. Şu an sıradan biri olarak sahip olduğum konfora o zamanlar hiçbir kral sahip değildi.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü439

Kopya Heykel


[ KOPYA HEYKEL ]*

Temizlik şirketinden gönderdiler. Gidip heykeli bir güzel sabunlayıp yıkadık. İşimiz bittiğinde Sabri ile heykelin karşısına geçip birer sigara yaktık. "Ne derdi vardı ki bu kadar düşünecek," dedim. "Düşünüyor gibi yapıyor bu," dedi Sabri, "çünkü diğerinin kopyası!"

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü438

Kadın'ın Beyanı


[ KADIN'IN BEYANI ]*

Hakim herkesi dikkatli bir şekilde dinledikten sonra, "karar" dedi. "Sanığın iddia edilen suçu işlediğini gören tüm şahitlerin erkek olmasından dolayı sanık Ayten Kerpeten'in "Ben yapmadım." beyanı yeterli görülerek beraatine karar verilmiştir."

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü437

Bekar


[ BEKAR ]*

Beğenmek için bir kriterim yok, bakıyorum Selim beğenmiş, ben de beğeniyorum. Hahhaaa, çok komiksin. Bekârım tabi ki. Ama Selim evli. Evlenilecek tek kızı Selim beğenip evlendi çünkü. 

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü436

Azrail Kürsüde


[ AZRAİL KÜRSÜDE ]*

Cami avlusundaki herkesin üzerine hüzün bir sis gibi çökmüştü. Yüzler uhrevi bir dinginliğe kavuşmuş, gözler dolmuş, yanaklar yağacak gözyaşına hazırdı. Hoca, namazdan önce, dedi, günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapması için Azrail'i kürsüye davet ediyorum.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü435

Kürsüyü Götüreceğiz!


[ KÜRSÜYÜ GÖTÜRECEĞİZ ]*

Kürsüye çıkıp kendisi hakkında merak edilen her şeye cevap vereceğini söyledi. Karşısında birkaç kişi vardı. Uzun bir sessizlik oldu. Kürsüden, "bana bir şey sormayacak mısınız?" diye sordu. Biri, "ne zaman ineceksin," diye sordu ve ekledi, "kürsüyü götüreceğiz de!"

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü434

Başkasının Bedeni


[ BAŞKASININ BEDENİ ]*

İnsanlar bir sabah uyanıyor ve yanlarındaki kişinin bedeninde başka birini buluyordu. Son günlerde karısıyla ilgili şüpheleri iyice artmıştı. Bir garip davranıyordu eşi. Çayını içerken kapı açıldı. Karısı iki ruh ajanıyla içeri girdi. Bu adam, dedi, benim kocam değil!

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü431

Dönek Ali

[ DÖNEK ALİ ]*

Dönek Ali'ydi lakabı. Bana göre bu lakabı hak eden biri değildi. Ama köylüye sorduğumda, döneğin teki işte, diyorlardı. Bir gün cesaretimi toplayıp kahvede sordum. Güldü. "Önce zararın neresinden dönsem kardır dedim döndüm, sonra alışkanlık yaptı bu dönüşler." dedi.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü430

Tanrıyı Güldürmek


 [ TANRIYI GÜLDÜRMEK ]*

-Ne yapıyorsun, dedi Cemil.
-Plan yapıyorum, dedi Selim.
-Tanrıyı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset, dedi Cemil.
-Plan yapmaktaki tek amacım da bu, dedi Selim.
-Anlamadım, dedi Cemil.
-Tanrıyı güldürmek istiyorum, dedi Selim, "böylece belki beni bağışlar!"

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü750

Memurluğu Bilmiyorlar


[ MEMURLUĞU BİLMİYORLAR ]*

Zorunlu hizmete gittim. Müdür, beş yıllık tecrübeli bir memur olduğum için beni övdü göreve başlarken. Buraya hep ilk atamalar geliyor, memurluğu bilmiyorlar diye yakındı. Seminer döneminde okula takım elbise giymeden geldiğim için de ilk soruşturmayı bana açtı!

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü752

Belki Bir Umut


 [ BELKİ BİR UMUT ]*

Elime çekici aldığımda kutudaki çiviler usulca titremeye başlıyor. Çiviler çakıldıkları yerin mezarları olacağını biliyor. Bundan kaçmak için bir çivi, bir başka çiviyi öne atmaktan çekinmiyor. Oysa kutuda kaldığı sürece çekicin kendisi için geleceğini unutuyor.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü759

Gerçek Gözyaşları


 [ GERÇEK GÖZYAŞLARI ]*

Ağlıyordu. Mendilimi çıkarıp verdim. Önce gözyaşlarını, sonra burnunu sildi. Mendili geri vermedi. Onu bir daha görmedim. Annem mendili sorduğunda, çok güzel ağlıyordu, dedim. Mendile yazık olmuş, dedi. Yok, dedim anneme, gözyaşları gerçekti çünkü burnu da akıyordu.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü758

Büyüdükçe İçeme Kapandım


[ BÜYÜDÜKÇE İÇİME KAPANDIM ]*

Onu kütüphanenin uzak bir köşesinde gördüm. Yıllar olmuştu görmeyeli. Heyecanlandım. Yanına vardım. Hemen tanıdı beni. Selamlaştık. Oturdum. Bir süre sohbet ettik. Ben ettim, o dinledi çoğunlukla. Dedim, değişmişsin, eskiden böyle içine kapanık değildin. Dedi, büyüdüm!

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü757

İyi Niyetli Kurbağa


[ İYİ NİYETLİ KURBAĞA ]*

Biliyorsun, dedi, uzatmayım. Kurbağa öleceğini bildiği halde akrebe bunu neden yaptığını sormuş. Akrep, çünkü ben bir akrebim, demiş. Güldüm. Ben de bir akrebim öyle değil mi, dedim. Yoo, dedi, sen bu hikayedeki iyi niyetli kurbağasın, mutsuzluğun bundan çoğu zaman!

[ izzet koçak ]*

#mikroöykü756

Yüzme Bilmiyorum


 [ YÜZME BİLMİYORUM ]*

Dolmuşun içerisinde boğulmak üzereydim. İnebilir miyim, dedim şoföre. Duymamazlıktan geldi. Önümdeki ağabey gür sesiyle, müsait bir yerde inecek var, dedi. Dolmuş denize yanaştı. Kapıyı açtı. Yüzme bilmiyorum, dedim. Birkaç kişi dışında, dedi şoför, hepsi öğrendi.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü755

İnsanlar Bilmiyor


[ İNSANLAR BİLMİYOR ]*

Gepetto, kendi kendine yalanlar söyleyerek burnunu uzatan Pinokyo'ya şaşkınlıkla bakıyordu. Uzayan burnu aynaya değince, sosyal mesafeyi bu şekilde ayarlayacağım usta, dedi Pinokyo. Sen hasta olmazsın ki, dedi Gepetto. Biliyorum, dedi Pinokyo, ama insanlar bilmiyor!

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü754

Hayali İhracat

 

[ HAYALİ İHRACAT ]*

Ben bir hayal kurdum. Onu da kurduğum hayale ortak aldım. O, biz bir hayal kurduk diye anlatmaya başladı. O anlatınca hayal benim olmaktan çıktı. Katılaştı. Buna biraz içerledim. İçerleyince ayrıldım ortaklıktan, hayal onda kaldı. Ben sustum, o ihracata devam etti!

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü753

Karaktersiz


[ KARAKTERSİZ ]*

"Karaktersiz," dedim, "insanlara söz verip yarı yolda bırakıyorsun, bari kendin gibi pisliklere bulaşsan olmaz mı?" Oturmuş karşımda sırıtıyordu. "Ayıp ediyorsun ama," dedi ağzını yayarak, "eğer tükürdüğümü yalamayacaksam ben de pisliğe tükürmekten çekinmem!"

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü751

Filmlerdeki Gibi


[ FİLMELERDEKİ GİBİ ]*

Her şeyi unutup yeni bir hayata başlamak istemiyorum, dedi Kerim. Kolay, dedim. Anlattım. Filmlerdeki gibi, dedi. Evet, dedim. Bir hafta sonra gözlerini hastanede açtı. Ağır bir kafa travması geçirmişti. Ben kimim, dedim. Hatırlıyorum ulan, dedi öfkeyle, hatırlıyorum!

*[ izzet koçak ]
 
#mikroöykü833

Gerçeğin Sınırları


[ GERÇEĞİN SINIRLARI ]*

Hayal kurmaktan bahsediyordu Selim, bitmek tükenmek bilmeyen bir heyecanla. Benimse ağzımda kurduğum her hayalden sonra kekremsi tat kalıyordu. Bir gün ona neden böyle oluyor, diye sordum. Hayal kurunca, dedi acı bir gülümseyişle, insan gerçeğin sınırlarını anlıyor!

*[ izzet koçak ]
 
#mikroöykü832

Bal


[ BAL ]*

Parmağına bulaşan balı yaladı. Tadı çok güzeldi. Sonra çanaktaki bala daldırdı parmağını. Yedi, yedi. Karnına tarifsiz bir ağrı girdi. Kan ter içerisinde uyandı. Rüyaymış, dedi. Derin bir nefes aldı. Saate baktı. İhaleye daha vardı. Telefonundan hesabı kontrol etti. Bal çanağa dolmuş, diye mesaj attı komisyondakilere.

*[ izzet koçak ]
 
#mikroöykü831