Duygu Modu


[ DUYGU MODU ]*

Ünlü yazarın evinde yapılan incelemede birçok robot bulundu. Yazarın kitaplarını bu özel kodlu robotlara yazdırdığı anlaşıldı. Çok satan yazarlar listesinin üst sırasındaki isim, robotlar işin matematiksel kısmını hallediyor, bana sadece duyguyu eklemek kalıyor, dedi.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü103

Ölüm Nedeni


[ ÖLÜM NEDENİ ]*

Kendisinden haber alınamayan öykü yazarı polisler tarafından evinde ölü olarak bulundu. Ceset, yazı masasının başındaydı. Masada açık bir defter, sandalyenin dibinde tükenmiş bir tükenmez kalem vardı. Yazarın ölüm nedeni bir süredir yazamaması olarak kayıtlara geçti.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü102

Oku!


[ OKU ]*

"İnsan, okumak için yaratılmıştır!" dedi adam, "inanmıyorsan ilk inen ayete bakman yeterli." diye ekledi.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü247

Yoğunluk


[ YOĞUNLUK ]*

Yalan detektörlerimiz Türkiye üzerinde kırmızı alarm vermeye başladı. Hemen özel bir ekip hazırlayıp Mars istasyonundan bölgeye gönderdik. Yaptıkları inceleme sonrasında korkacak bir şey olmadığını rapor ettiler. Ülkede seçim öncesi yoğunluğu yaşanıyormuş.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü245

Millet Pazarı


[ MİLLET PAZARI ]*

Başkanım harika bir fikir bulmuşsunuz. Biz hemen sebzeciler odasına gidip yer tahsisi için başvuracağız. Pazarcı arkadaşlardan da yardım isteriz, pazarın merkezinden yer ayarlamamıza yardımcı olurlar. Böylece milletvekili adaylarımızın pazarda sabit yerleri olur.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü246

Bayram Temizliği


[ BAYRAM TEMİZLİĞİ ]*

Biraz önce Müjgan aradı. Bayram temizliği yapıyormuş. Temizle temizle bitmiyor, diye yakındı on dakika. En son, sen ne yaptım, diye sormak geldi aklına. Bitirdim, dedim. Şaşırdı. Koca ev nasıl bitirdin, dedi. Hiç başlamadım ki, dedim. 

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü101

Dehşet


[ DEHŞET ]*

Yedi yıl önce hakikati bulmak için yolculuğa çıktım. Yolculuk ve arama kısmı harikaydı ama ilginç bir şekilde bulmaya pek ümitli olmadığım hakikati de bir dağ köyündeki kör bir kadında buldum. Hakikat karşısında dehşete düştüm ve perişan oldum. Onu buldum ama kendimi kaybettim.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü244

Azrail


[ AZRAİL ]*

Her birimiz bir köşeye çekilip onu beklemeye başladık. Bir süre sonra kapı açıldı. Herkes tuttuğu son nefesi bırakmayı unutmuştu. İçeride ölüm sessizliği vardı. Cesetlerimiz ortaya yığılmış, ruhlarımız başıboş dolanıyordu. Ruhlarımızı toplayıp odadan ayrıldı sessizce.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü243

Dönüş


[ DÖNÜŞ ]*

Hakikati bulmak için çıktığım yolculuğun sonunda onu bir dağ köyündeki yaşlı, kör bir kadında buldum. Hakikatin onu kör ettiğini söyledi. Bir süre tereddüt ettikten sonra onsuz geri dönemeyeceğimi söyledim. Hakikate kavuştum ama dönüş yolunu bir daha hiç bulamadım.

[ izzet koçak ]*

#mikroöykü-100

Kelek Kesildi


[ KELEK KESİLDİ ]*

Mahallenin kelek keseniydi Adem. Her fırsatta gözümüzü korkutmaktan çekinmezdi. Ondan dayak yemekten o kadar korkuyordum ki hayatı kendi kendime zehir etmiştim. Bir gün karşısına çıkıp ondan bir güzel dayak yedim. Hepsi buymuş. Korku falan kalmadı. Hayat normale döndü. [99]

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü99

Arka Direk


[ ARKA DİREK ]*

Ben hep arka direğe koşardım. Selim tüm ortaları ön direğe keserdi. Ön direkte hep Ahmet olurdu. Tüm topları öldürürdü. Arada bir çarpar girerdi top kaleye. Ahmet'ten daha çok sevinirdi Selim, çünkü abisi gol attığı için sevinen bir Zehra olurdu hep kenarda.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü242

Acı


[ ACI ]*

Yağmur yağıyordu. Benim ellerimde kardeşimin eti. Dilimde uzun zamandır düşürmediğim eski bir küfür. Burada, dedim karşımdaki kalabalığa, kimse kendisine davranılmasını istediği gibi davranmaz. Burada sadece yağmur yağar. Islanmak isteyen şemsiyesini kapatsın!

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü240

Hikâye Avcısı


[ HİKAYE AVCISI ]*

Kalemimi ve not defterimi çantama koydum. Dışarı çıkmak üzereyken kapıda belirdi, ıslak ellerini havluya siliyordu. Nereye gidiyorsun, diye sordu. Ava, dedim. Nerede avlanacaksın, diye sordu. Hastanede, dedim. Çocuk bölümünden uzak dur, dedi kapıyı örterken usluca.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü98

Bulaşık Makinesi


[ BULAŞIK MAKİNESİ ]*

Mutfağa geçti. Dünden kalan bulaşıkları suyun altına bıraktı. Isıttığı suyun içerisine deterjan döküp süngerle köpürttü. Bulaşıkları tek tek sabunladı. Sonra hepsini durulayıp bulaşıklığa dizdi. Kapatma düğmesi otomatik olarak devreye girdi. İki dakika sonra kapandı. [97]

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü97

Tekerrür


[ TEKERRÜR ]*

Tarih, dedi, tekerrürden ibarettir. Bu sebeple geçen hafta işlediğimiz Doğu Cephesini bu dersimizde tekrar edelim.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü-96

Polyana


[ POLYANA ]*

Maça çıktık. Başka bir şey yaptığımız da yoktu. Yağmur yağıyordu. Rakip atakları bir türlü kesilmiyordu. Goller ardı ardına ağlarımıza yağıyordu. Son düdük çaldığında tabelada 12-0 yazıyordu. Maçtaki övüncümüz ofsayt gerekçesiyle sayılmayan rakibin iki golüydü.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü239

Tam Metin


[ TAM METİN ]*

Salonda kalabalık yoktu. Konuşmacı, konuşmak yerine okumayı tercih etmişti. Ben de dinlemek yerine uyumayı. Alkış sesleriyle uyandım. Yerimden kalkıp çıkış kapısına yöneldim. Kapıdaki görevli beni görünce gülümsedi ve bir kitapçık uzattı. Baktım. Konuşmanın tam metni.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü238

Kuyudaki Anlam


[ KUYUDAKİ ANLAM ]*

Hayatın anlamını aramaya başladıktan kısa bir süre sonra buldum. Ama böyle çabuk bulmak hoş değildi. Onu yakındaki bir kuyuya attım. Yolculuğum sırasında hayatın başka bir anlamını bulamadım. Dönüşte kuyuya tekrar geldim. Baktım, hayatın bir anlamı kalmamıştı kuyuda.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü237

Yargıç


[ YARGIÇ ]*

Çayından bir yudum aldıktan sonra da karşı masada oturan adamın ceketi hakkında konuşmaya başladı. Ondan tv'de gözüne çarpan dizi oyuncusuna geçti. Kurduğu mahkemenin tek yargıcıydı. Birilerini yargılamaktan ne zaman vazgeçeceksin, dedim. Düşüncesizlik etmesen, dedi.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü95

Şeker Hastası


[ ŞEKER HASTASI ]*

Perşembe pazarında dolaşıyorum. Domates, salatalık ve patlıcan almış, biber bakıyorum. Bir tezgâhtaki kayısılar çok güzel görünüyordu ama eski tatları kalmamıştı biliyorum. Tezgâhtaki bir not kararımı değiştirdi bir kilo aldım. "Şeker hastalarına satışımız yoktur."

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü93

Geri Dönüş


[ GERİ DÖNÜŞÜM ]*

Seyyah handaki masalardan birisine oturdu. Uzun ve yorucu bir yolculuktan gelmiş. Bir süre dinlemiş ve şimdi de açlığına son vermek niyetindeydi. Hancı çorbayı masaya bıraktığında seyyah, gerçek bir yolculuğa eve geri dönmek için çıkılır, dedi. Hancı memnun gülümsedi.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü92

Katil


[ KATİL ]*

Doktor, kalp krizi demiş ölüm sebebine. O ise bunun kesinlikle bir cinayet olduğunu düşünüyor. Kendisine yardımcı olmamızı istiyordu. Açıklamasında bir katilden şüphelendiği belliydi. Kimden şüpheleniyorsunuz, dedim. Biraz durdu, tabii ki Azrail'den, dedi ciddiyetle.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü236

Klon Dünya Kupası


[ KLON DÜNYA KUPASI ]*

Dünya Kupası'nı sabote etmek isteyen bir grup uzaylının, Messi ve Ronaldo'yu kaçırıp klonlarını sahaya sürdükleri iddiasını araştırmak için FİFA beni görevlendirdi. Durum vahimdi tabii ki. Ben dahil on sekiz ülke takımının tamamı uzaylılardan oluşuyordu. Messi hariç!

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü235

Tatil


[ TATİL ]*

Berbat bir tatil geçirmiştik. Ayrıntıya girecek bir durum yok. Milletin aklına uyup gül gibi evde mis gibi yan gelip yatmak varken çektiğimiz çilenin sonunda bir ay evde kendimize gelmeyi bekledik. Kendimize gelince anladım milletin tatili neden bu kadar abarttığını.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü91

Gösteri Okuru


[ GÖSTERİ OKULU ]*

Kitapları sevmiyor. Kitaplıktaki onca kitapla birlikte yaşamasına rağmen bir tanesini alıp okumayı arzu etmiyor. Bir ara okumayı bilmediğini bile düşündüm. Ama ilginç biri aynı zamanda eve gelenlere kitaplığı gösterip kitap okumanın öneminden bahsedebiliyor.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü234

Hatip


[ HATİP ]*

Konuşmanın sonunda yanıma gelen dinleyicilerden birisi, konuşmayı çok beğendiğini ve imzalı kitabımı almak istediğini söyledi. Kendisine konuşmacı olduğumu yazar olmadığımı söyleyince çok şaşırdı. Ama bu imkânsız, dedi, yazar olmayan birinin böyle konuşması imkânsız!

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü233

Aldatma


[ ALDATMA ]*

On yıllık evliliklerinde eşini hiç elinde çiçekle kapıda görmemişti. Hoş, kocası çiçekçiydi ama eve iş getirmezdi. Bugünün bir anlamı var mıydı onu çıkarmaya çalışırken kadın. Adam "Güzel günün anısına Ali Bey'den Gül Hanım'a!" dedi ve kadın birden yere yığılıverdi.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü232

Bulunuş


[ BULUNUŞ ]*

Bir saattir kitaplığımı taşırken ortaya çıkan başıboş e harflerini ne yapacağımı düşünüyordum. Küçük büyük bir sürü e masanın üzerinde kararımı bekliyordu. Yüzüme yayılan gülümsemeyle kitaplığa uzandım. Perec'in Kayboluş'unu elime alıp e'leri içerisine yerleştirdim.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü231

Yeşil Işık


[ YEŞİL IŞIK ]*

Nasıl öldüğümü hatırlamıyorum. Markete gitmek için evden çıkmıştım. Yolun karşısına geçmek için yeşil ışığın yanmasını bekliyordum. Yeşil ışık bir türlü yanmıyordu. Araçlar durmadan geçiyordu. Ne kadar bekledim bilmiyorum. Sonra yeşil ışık yandı. Hayra yordum.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü230