Buraları Biliyoruz


[ BUNLARI BİLİYORUZ ]*

Bilinmeyen sularda ilerliyorduk. Kaptan kamarasından çıktı. Yanımıza geldi. Düşünceli bir hali vardı.  "Çok tuhaf," dedi kaptan, "artık buraları biliyoruz. Bilinmeyen suları hiç bulamayacağız."

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü314

Umutsuzluk


[ UMUTSUZLUK ]*

İçimde bir istek uyanıyor, kısa bir süre kuvvetle parlıyor, sonra sönüp gidiyordu. Hiçbir isteğim uzun soluklu olmuyordu. İçime yaptığım bir yolculuk sonrası her şey açıklığa kavuştu. İçimdeki derin umutsuzluk hepsini söndürüyordu.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü315

Gelecekten Umut Yok


[ GELECEKTEN UMUT YOK ]*

Geçmişe yolculuğa yoğun talep var, dedi müdür bey. Geleceğe yolculuk istasyonlarının birçoğunu geçmişe yönlendirdik. İnsanları geleceğe yolculuğa teşvik etmek için yaptığımız indirimin de çok fazla etkisi olmadı. Sanırım insanlar gelecekten umudunu kesti.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü316

Anlayamazsın


[ ANLAYAMAZSIN ]*

Evden biraz uzaklaşmak için patikadan dereye doğru gidiyordum. Bu sırada Selim de dereden geliyordu. Ne hissettiğini anlıyorum, dedi yanıma gelince. İnsan aynı hissi, aynı şekilde bir daha hissedemezken, senin anladığın şey benim hissettiğim şey değil Selim, dedim.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü317

Hoş Geldin Ya Şehri İz


[ HOŞ GELDİN YA ŞEHRİ İZ ]*

Uzun bir yolculuğun sonunda (karanlıktan, aydınlıktan ve gölgelerden geçip) gelmiştim buraya. Bu yeri tanıdığımı hissediyordum ama neresiydi burası? Akşam ezanları okunurken minarelerde mahyalar yandı: "Hoş geldin ya şehri iz." Evet, gelmiştim. Kendime dönmüştüm işte.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü319

Yıkım Ekibi


[ YIKIM EKİBİ ]*

"Reis, şu sarı gözlüklü çocuk var ya oruç tutmuyormuş. Çocuklara haber verdim, birazdan yıkacağız." dedi kapıdaki çocuk. Reis, içeriden seslendi: "Kambersiz düğün olmaz, şu sigaramı atıyım, geliyorum."

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü320

Eşyanın Doğası


[ EŞYANIN DOĞASI ]*

"Her eşyanın kendi doğası var," dedi ve sigarasından bir nefes çekti, külü usulca çay tabağına döktü. "İnsan ise bu doğayı bozmakla yükümlü gibidir." dedi çay tabağını işaret ederek.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü321

Ölümcül Bir Fikir


[ ÖLÜMCÜL BİR FİKİR ]*

Ölü bulununca otopsi için adli tıbba götürüldü. Ölüm sebebi bir türlü tespit edilemeyince ruh çağırıcılar devreye girdiler. Hocanın ruhu, gittiği yerden geri getirildi. Ruh da ölüm sebebini bilmiyordu. Masamda düşünüyordum, dedi, sonra aklıma bir fikir geldi ve...

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü322

Beceremediği Tek Rol


[ BECEREMEDİĞİ TEK ROL ]*

Bu kadar rolün altından nasıl kalkabiliyordu, bilmiyorum. İyi bir eş oluyor, vakur bir baba sonra, hayırı bol bir evlat, vefasız bir dost, kötü bir akraba falan... Yetenekliydi. Kendini de rol gereği yalnız kalınca oynuyordu. Beceremediği de sanırım bu sonuncusuydu.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü323

Şenol Güneş


[ ŞENOL GÜNEŞ ]*

Soğuk bir yağmur yağıyordu. Şemsiyemi açıp yağmurun sesini dinleyerek gazete bayiine kadar gittim. Gazetelerin manşetlerini göz gezdirdim. Bir gazetesinin manşeti "Güneşli Günler"di. Gazeteyi aldım. Baktım bir spor gazetesi üzerinde üzerinde dört yıl öncesinin tarihi.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü324

Unutmak Kaderdir


[ UNUTMAK KADERDİR ]*

Öğrencilerle kütüphanede sessizce kitap okuyorduk. Okumayı bırakıp onları izlemeye başladım. Bir süre sonra teker teker saydamlaşmaya ve gözden silinmeye başladılar. En son bir sigara dumanı gibi dağılıp gittiler. Bir gün onlar da beni böyle unutacaklardı muhakkak.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü325

Soğanın Fiyatı


[ SOĞANIN FİYATI ]*

Hizmetçi kız, beyefendisinin kahvesini verdikten sonra, "Efendim, şoföre pazar listesi vermiştim. Soğan almamış, neden almadığını sorduğumda izin vermediğinizi söyledi. Nedenini sorabilir miyim?" "Kızım, soğanın fiyatı düşmüş, ağzım şimdi herkesin ağzı gibi kokacak!"

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü326

Açlık Grevi


[ AÇLIK GREVİ ]*

Merkez, açlık grevi eylemlerine başlama kararı aldı. İsmini okuduğum arkadaşlar yarından itibaren açlık grevine başlayacaklar, dedi sözcü. Açıklamadan sonra ismi listede olan biri söz aldı. Biz aç kalırken göbeği büyücek olanların ismini de listeye ekleseydiniz keşke.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü327

Android Evlilikler


[ ANDROİD EVLİLİKLER ]*

Kadın yanında getirdiği android kocasını gösterip, gün içerisinde birden enerjisi düşüyor, yanımda canı sıkkın bir şekilde dolanıyor. Evden dışarı çıkmak istemiyor. Buna yeni üretilen enerji pillerinden takılmasını istiyorum, dedi. Görevli, ama hanımefendi bu bir insan!

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü328

Sunucu


[ SUNUCU ]*

Okulun başarılı ve sevilen öğretmenlerinden biriydi. Diksiyonu bozuk diye kursa gönderdiler. Azmetti. Diksiyonunu düzeltti. Ama eskisi gibi değildi sanki. Yine işini yapıyor ama sevilmiyordu eskisi gibi. Neden böyle oldu diye sordum. Dersi sunup çıkıyorum, dedi üzgün.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü329

Yerin Dibi


[ YERİN DİBİ ]*

Arabayla işe gidiyorum. Çöp konteynerinin yanında birkaç mülteci kadın yolun karşısına geçmek için bekliyor. Karşıda meşhur pastacı. Devlet besliyor, bunlar da ağzının tadını biliyor, dedim. Geçince dikiz aynasından baktım. Karşıya geçmediler. Ben yerin dibine geçtim.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü330

Bayram Olsa


[ BAYRAM OLSA ]*

-Abi, bayramın mübarek olsun.
-Ne bayramı olum?
-İşçi Bayramı abi, 1 Mayıs!
-Lan git işine, bayram olsa patron maaşı gününde verirdi.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü331

Seyyahın Aradığı


[ SEYYAHIN ARADIĞI ]*

Hana yeni bir kervan gelmişti. Masalar dolup boşalıyordu. Kervanda genç bir seyyahın da bulunduğunu öğrendim. İlk fırsatta yanına varıp, aradığını buldun mu? diye sordum. Yüzüme baktı. Ne aradığımı biliyor musun? diye sordu. Evet, dedim, tüm seyyahlar gibi kendini.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü332

Kırmızı Işıktaki Kız


[ KIRMIZI IŞIKTAKİ KIZ ]*

Kırmızı ışığın yandığını gördüğü halde hızını biraz daha artırdı. İşlek bir yol değildi, kaç kez geçmişti. Biliyordu buraları, evi biraz ilerideydi. Küçük bir kız yola çıktı. Işıklarda duracak babasına sürpriz yapacaktı. Fren sesi, bir küt sesine bulanıverdi.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü333

Ejderhanı Kimseye Verme


[ EJDERHANI KİMSEYE VERME ]*

Komşum, küçük kızıyla kapıma geldi. Kızın saçları beyaz, yetmemiş bu, bir de ejderha istiyormuş. Eşi, öğretmene sor demiş. Kızıma verecek ejderhası var mı? İçeri baktım, ikisi yastıkları parçalıyordu. Biraz iri olanı da şömineye ateş püskürüyordu. Döndüm. Yok, dedim.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü334

Gölgenin Gölgesi


[ GÖLGENİN GÖLGESİ ]*

Ben, içimdeki karanlık vücudumu hücre hücre işgal ettiğinde öylece durmuş gölgeme bakıyordum. Bu yüzden içimi kaplayan karanlığın hızla gerçekleşen hakimiyetine hiç karşı koymadım. Hatta biraz da memnun oldum. Zira ben, gölgemin bir gölgesinden başka neydim ki...

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü335

Anne Katili


[ ANNE KATİLİ ]*

Zalim bir babanın evladı olarak doğmak istemiyordu. Annesinin karnından çıkmamak için de her şeyi yaptı. Doktor, doğumun çok riskli bir hal aldığını söyledi babaya. "Bebekten vazgeçmek zorundayız." Bebek rahatladı ama baba, doktora bebeği kurtarmasını söyledi sadece.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü336

Masallardan Uzak Durun


[ MASALLARDAN UZAK DURUN ]*

"Doktor önce kortizona başlayalım. Bir hafta sonra da fizik tedavisine başlamakta fayda var," dedi. "Neden olmuş olabilir," diye sordu abim doktora. "Kesin bir şey söylemek zor," dedi doktor. "Ben biliyorum," diye araya girdim, "hep o masaldaki cin yüzünden."

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü337

Fason Sessizlik


[ FASON SESSİZLİK ]*

Hafriyat kamyonları geçiyordu sokakta oynayan çocukların üzerinden gürültüyle, şehrin kusmuklarını kırlara taşıyordu. Bir annenin çığlığı diğerine karışıyordu. Çöpleri karıştırıyordu bir mülteci. Pencereyi kapatınca ben, bir fason sessizlik çöküyordu her yere.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü338

Kafes Okul


[ KAFES OKUL ]*

Okul panolarında "Okumak özgürlüğe uçmaktır." sözünü sıkça görmeye başladım, algıda seçicilikte olabilir tabi ki, her gördüğümde bir alt yazı beliriyor zihnimde, "ama okullar da birer kafestir!" diye.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü339

İmza Sirküsü


[ İMZA SİRKÜSÜ ]*

-Hocam, hüzünlendiğinize dair bir imzanız gerekiyor.
-Anlamadım!?
-Şuraya hocam.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü340

Yafta


[ YAFTA ]*

Benim sadece kendilerinden olmadığımdan eminler ama yalnız olduğumu da kabul etmek istemiyorlar. Her gün boynumda yeni bir yafta ile çıkıyorum sehpaya. Cellat bir ıslık tutturmuş, eski zaman türkülerinden bir tını. Yalnızlık Allah'a mahsus, diyor cellat tekmeden önce.

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü342

Yıkık Olan Yıkılmaz


[ YIKIK OLAN YIKILMAZ ]*

Rivayet olunur ki Mimar Sinan, Piramitleri gördüğünde, "Bunlar ne zaman yıkılır?" diye sorulur. Sinan, "Hiçbir zaman." diye cevaplar. Etrafındakiler anlamaz gözlerle bakınca ekler: "Yıkık olan yıkılmaz."

*[ izzet koçak ]

#mikroöykü343