Orta Sahada Yalnız


 [ ORTA SAHADA YALNIZ ]*

Nasıl bir oyuncu muydum? Mücadele gücü kuvvetli, ama yeteneği kıt bir oyuncuydum. Beni oyuna hep tabeladaki skoru korumak için alırdı hoca. Bu yüzden oyuna girebilmek için yedek kulübesinde skorun lehimize olmasını beklerdim. Skor lehimize ve ben oyuna girmişsem, kazanan taraf olmanın haklı gururundan pay alırdım. Tabi bu çok sık olan bir şey değildi. Beklemeyi hocanın yanında otururken öğrendim. Ama hoca, bir gün devrim gibi bir karar aldı. Oyuna benimle başladı. İlk on birde adımı görünce nasıl heyecanlandığımı tarif edemem. Sıfır sıfırı muhafaza edecektim. Oyunu oynanmaz hale getirecek, mümkün olduğunca çirkinleştirecektim. Böylece üst üste dostluğun kazandığı maçlar yaptık. Aslında dostluk kazanmıyor, sadece berabere kalıyordu. Kazanmanın ve kaybetmenin heyecanı ortadan kalkınca, önce hoca gitti takımın başından, sonra kirli oyunun baş tezgâhtarı olarak görüldüğüm için ben. Bizim gidişimizle takım toparlandı. İlginç bir şekilde benimle aynı özelliklere sahip bir oyuncu koydular sahanın ortasına ama ileriye yetenekli bir golcü aldılar. Sorunun bende olmadığı böylece anlaşılmış olsa da oyundan alınmıştım ve bu beni figüranı olduğum hayata da küstürmeye yetti. O günden beri beklemenin bir sanat olduğu bu istasyonda gece bekçiliği yapıyor, istasyon hikayecilerinin son nüsha öykülerini okuyorum.

[ izzet koçak ]*

#mikroöykü766