Köz





2012 yılının başına kadar yazdıklarımdan keyif alıyor ve sanırım, keyif almak için yazıyordum. 

Roman yazmayı hiçbir zaman çok fazla istemedim. Bir gün yazacağımı ama yazmak için hala zamanın olduğunu düşünüyordum. Kısa yazı türleri daha çok hoşuma gidiyordu. 

Bir şekilde "doğru sebeplere" dayanarak roman yazmaya başladım. Yazarken birden keyfim kaçtı. Yazmaktan aldığım keyif kaybolmuştu. Keyfim kaçınca başladığım işi bitirmek için yazmaya devam ettim. Sonuç olarak da kendimin dahi okumak istemediği harika(!) bir kitap ortaya çıktı. 

Yaptığım bir çok şeyden nefret ediyorum, fakat bu yaptıklarımı beğenen insanlar da yok değil. Kitap da öyle oldu. Ve bende hatıra olarak "yazma keyifsizliği" bıraktı. 

Aslında kitaptan hiç bahsetmeyi düşünmüyordum. 

Senden bahsetmek istiyordum sadece. Ama bunu da burada açık yüreklilikle yapamam. 

Zaten hiçbir şeyi olduğu gibi anlatmakta maharetli olamadım. Hep değiştirip farklılaştırdım. İrfat ve tefrit arasında gidip geldim ve  orta yolu hiç bulamadım. Bulmak da istedim mi, tam olarak bilmiyorum. 

Senin sadece bir kelime olmadığını biliyorum, ama seni temsil eden kelimeleri birkaç kez tekrar ettiğimde kendimi mutlu hissediyorum. Bir dua gibi mırıldanıyorum. 

Beni uzun bir zaman sonra mutlu eden bir kelime bulmaktan dolayı sarsılmış durumdayım. Değil mi ki bir kelime insanın hayatını baştan aşağı değiştirir. 

Günlük yaşantımın ve yapıp ettiklerimin değişeceğini zannetmiyorum. Ama düşüncelerim, sanırım, bu sarsıntıdan fazlasıyla etkilenecek. 

Ve zaman, her şeyin üzerinden geçtiği gibi buradan da geçerek ve hayatı anlamsızlaştırmaya devam edecek. 


İK - Köz 


1 yorum:

  1. kendinize keyif alacak nedenler bulun bence ben sizin yazdıklarınızı okumaktan keyif alıyorum daima yazın , sonsuza dek okumaya devam edeceğim...
    Z

    YanıtlaSil