Sessizlik Düşleri




Yağmur damlaları pencereme düşmeye başladılar. Sessizliği bu düşüşler bozdu bir söylentiye göre.

Beynimin içinde durmadan sağa sola koşuşturan düşünceler, cama düşen damlalar üzerinde toplandılar. Her düşüşü yakalamaya çalıştı düşüncelerim bir düş ikliminin içinde. Yağmur düşlerimi yıkamaya başladı, düşüncelerimle.

Toplanıp çıktık yağmurun altına. En aleni düşüncelerim bir tarafta, en gizli düşüncelerim bir tarafta. Birinden diğerine doğru tüm düşüncelerim sıralandılar. Yağmur hepsini yıkadı. Tek tek üzerlerine düşerek. Aslında tüm düşüncelerim bir düştü yağmur düşünce. Hepsi aynı başağın taneleriydi her rüzgarda sallanan; ama kopmayan.

Benim düşüncelerim bunlar, sessizlik içinde kurduğum düşlerim. Düşlediğimiz şey değil midir düşünce? Düşünce dizleri acıyan çocuğun annesini arayan gözlerinden akan yaşlar, yağmur değil midir tertemiz.

Yağmur yağıyor pencereme, düşlerim yeniden yazılıyor. Tüm düşler gibi onlar da bir sonraki düşe kadar hüküm sürüyorlar. Yeni bir düş kurulunca eskisine düşmek kalıyor düşüncelerden.

Hep sessizliğe hayran bir zihnin, cenneti sessiz bir yer olarak hayal etmesiyle başladı, sessizlik.

Şimdi tüm yağmurlar cennetten geliyor, bir düş sağanağı içinden… Kirlenmiş düşleri temizliyor sessizlik düşleri.

Ve kıyamet her şey sessizliğe gömüldüğünde kopacak.



Not: "Aykırı Edebiyat"ta yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder