Gidenlerin Ardından


[ GİDENLERİN ARDINDAN ]*

Sadece gitmek olsaydı gidişin, el sallamak bu kadar ağır gelmezdi.


Gidiyorum, dedin gülümseyerek. Gülümseyerek “güle güle” dedim. Gözyaşlarımı beklemeye alarak.

Kalan olmak ne kadar ağırmış gidenlerin ardından.

Sürgündük hayatın bir köşesinde… Bir yerde kalmaya mı; yoksa bir yerlere gitmeye mecbur olmak mı sürgünlük tam kavrayamadan ben, sende gidenlere karışıyorsun gülümseyen bir yüzle. Bense sahte gülücüklerle gözyaşlarımı saklıyorum aynalara.

Ardından bir tas su dökmeyeceğim. Su gibi gidip, su gibi gelmeyeceksin. Gideceksin sadece. Dönüşe dair tüm kelimeleri sözlüğünden çıkararak.

Ben gideceğim diye vardığım yerleri hiç benimseyemedim. Benim için her şey kalmakla özetlenirken, gitmeye geldiğim bu şehirde, senin gidişinin sevincini taşırken kalmaya mecbur olmak, ağır hem de çok ağır geldi.

Avucumda kalan bu gözyaşları, hüzün ciltlerine yeni yazılmaya başlandı. “Gidenin gidişine dair duyulan sevincin içinde, kalmaya dair koyu bir hüzün” diye.

Sadece gitmek olsaydı gidişin, el sallamak eli havaya kaldırmaktan ibaret olurdu. Senin gidişin benim kalışım demek. Oysa ben, bu şehre kalmak için gelmedim.


*[ izzet koçak ]
#Anlatı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder