Meydanbaşı Mezarlığında Seçim Heyecanı





Bir şehrin en itibar ettiğim yeri mezarlıklarıdır. Ne en işlek caddesi ne herkesin tavaf ettiği alışveriş merkezleri ne mesire alanları ne de meydanları…

Şehrin ruhu, mezarlıklardır.

Seçim yarışının, mücadelesinin, kavgasının, gürültüsünün, rezaletinin, ölüm kalım meselesinin son günlerine yaklaştığımız şu günde yolum Meydanbaşı Mezarlığı’na uğradı.

Mezarlıktaki sessizliği görünce içeri dalıverdim. Ülke bir seçim iç savaşıyla çalkalanırken buradakilerin ölü sükûneti karşısında hayranlığımı nasıl ifade edeceğimi bilemedim:

Bir “fatiha” okudum kendime.

Mezarların arasında dolaşmaya başladım. Mezar taşlarındaki isimleri ve tarihleri okudum. Bunu yapmanın ömrü kısalttığını söyleyen birini tanıyorum.

Çok uzun yaşadığımı da düşünüyorum. Tam otuz dört sene!

Bu otuz dört sene boyunca her gün birileri öldü ve bu mezarlığa gömüldü. Belki yarın belki yarından da yakın bir günde ben de buraya ya da buna benzeyen bir mezarlığa defnedileceğim.

O gün tüm kalbimle şuna şahadet edeceğim, “Allah’ım sen her şeyi biliyorsun ve ben buna şehadet ederim.”

Güncel siyasete bir gönderme yapmayı düşünüyordum ama beceremedim sanırım.

Mezarlıktaki sükûnetten nasibimize düşeni alıp gidelim.




Değini 23/03/2014
İzzet KOÇAK

3 yorum:

  1. ölmeye ne kadar da meraklısınız sizin daha yapacak çok şeyleriniz var!!!

    YanıtlaSil
  2. şu anda ölü olmadığınıza göre ...
    niye ölmek istiyorsunuz?

    YanıtlaSil